Emily, son zamanlarda kendisini garip ve rahatsız edici bir şekilde takip eden bir palyaçonun varlığını hissetmeye başlamıştı. Nerede olursa olsun, o korkutucu figürün gözlerinin üzerinde olduğunu biliyordu. Sabahları işe giderken köşedeki sokak lambasının altında onu gördüğünü sanıyordu. Markette alışveriş yaparken, rafların arasından bakan ürkütücü bir siluet fark ediyordu. Geceleri ise odasında yalnız olmadığını hissediyordu. Her sese kulak kesiliyor, en ufak bir tıkırtıda tüyleri diken diken oluyordu. Ancak en kötüsü, bir gece dolabını açtığında yaşandı. Kapakları usulca araladığında, içeride kendisine bakan beyaz yüzlü, kan kırmızısı dudaklı o palyaçoyu gördü.