Bir çift, aileleriyle birlikte hafta sonu geçirmek üzere uzak bir kır evini kiralamıştı. Doğayla iç içe olacağı bu zaman dilimi, şehirin karmaşasından uzaklaşmak için mükemmel bir fırsattı. Ancak gece ilerledikçe, evin içinde garip bir huzursuzluk belirmeye başladı. İlk başta yalnızca rüzgârın uğultusu ve eski ahşapların gıcırdaması gibi görünse de, bir süre sonra evdeki her köşe sanki onlara bir şeyler fısıldıyordu. Geceyi geçirdikleri odalardan birinin duvarında, eski bir yazı belirdi. Aniden bir soğuk rüzgâr, evin her köşesini sararken, bir hıçkırık gibi duyulan sesler de onlara yalnızca korku değil, bir tehlikenin varlığını da hissettirdi.