Uykusuzluk, kasaba halkını yavaşça ele geçiriyor, günler geçtikçe artan bir gerilim yaratıyordu. Herkesin gözleri kırmızı ve yoruktu; kimse uyuyamıyordu. Bu çılgınca durum, yavaşça panik havasına dönüştü. İki çift, terk edilmiş bir çiftlikte sığınak bulduklarını düşündü. Ancak rahatlama, kısa süreli bir yanılsamadan ibaretti. Çiftlik, kısa süre içinde başka bir grup tarafından sahiplenildi. Hain karakterler, arazinin kontrolünü ele geçirerek, var olan düzeni alt üst ettiler. Çiftler, bu düşmanları atlatmak için bir çıkış yolu ararken, kasabanın çöküşü daha da hızlanıyordu.