Teknoloji dünyasında büyük başarılar elde etmiş genç bir girişimci, yaşadığı yıkıcı bir kazanın ardından hem bedensel hem de ruhsal olarak derin bir sarsıntı geçirir. Uzun süren sessizliğinin ardından, acılarını unutmak ve hayatına yeni bir yön vermek amacıyla devrim niteliğinde bir icat geliştirir. Ancak bu icat, yalnızca geleceği şekillendirecek bir teknoloji değildir; aynı zamanda geçmişin gölgelerini de yeniden gün yüzüne çıkarır. Her yeni denemede, bastırmaya çalıştığı anılar, suçluluk duygusu ve kayıplarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Zamanla bu yenilikçi proje, onun için bir kurtuluş umudu olmaktan çıkar; iç dünyasındaki çatışmaların, pişmanlıkların ve insan olmanın kırılgan yanlarının bir yansımasına dönüşür.
